14 Temmuz 2012 Cumartesi

Zayıflamada Kaçamakları Önleyin

Lida varken kaçamak yapmaya gerek yok! Kaçamağın boyu darını “küçük” ya da “büyük” kaçamak diye ayırarak bağıntı kurmamız çekici gelebilir, buna çok dikkat etmeliyiz. Gerçekten de yemeğin üstüne üç kadeh şarap içmeyi ya da beyaz ekmekli bir tost yemeyi, kilo üzerinde fazla etkisi olmayacağını düşünerek, küçük bir kaçamak olarak görebiliriz. Ama bunun sakıncası yok değildir çünkü “küçük” dediğimiz bu kaçamak, alışkanlık haline gelebilir. Lida kaçamakları önlemek için birebir ve emsalsiz tek üründür. Küçük çaylar da aynı şekilde büyük ırmakları oluştururlar; bir yemek anında giderilmeyen küçük kaçamaklar da sonunda büyük bir kaçamak kadar kötü etkiler yaratabilir. Ama işin en can sıkıcı yanı, kuşkusuz biraz fazla hoşgörülü olunca, yöntemin temel kurallarını gitgide unutarak, tamamen aşırı derecede hoşgörülü hale gelmemizdir. Bu yüzden küçük bir kaçamak yapmadan önce, iyice düşünmeli ve bunu düzenli bir şekilde yeniden dengeleme yoluna gitmelidir. İlke uğruna! Ayrıca uyulması gereken kurallardan biri de güç durumlarda bile hiçbir zaman işi oluruna bırakmamaktır. Şurası gerçek ki toplumsal ve meslek yaşamının koşulları size bir tuzak kurabilir, bir yemekte üç kötü glusidle karşılaşabilirsiniz: Glusidlerin Lida yosun hapı için önemi büyüktür. Örneğin antre olarak bir hamur işi, ana yemeğin yanında patates ve içine un “tıkıştırılmış”, tereyağlı ve şekerli bir pasta. Böyle kritik bir durumda bazıları, seçme şansının bulunmadığını, başa gelene katlanmaktan başka yapacak bir şey olmadığını düşünebilir. Kendi açımdan bu durumun kınanacak bir şey olduğunu sanıyorum; çünkü bana göre kesinlikle çaresiz durum yoktur. Ne kadar umutsuz görünse bile ortaya çıkan böyle durumlarda, en azından uğrayacağımız zararları sınırlandırılabiliriz. Eğer inanmışsanız (Ürünü kullanmayı iyi öğrenmiş, içinize sindirmişseniz), buna karşı direnmeniz kolay olur.

0 yorum:

Yorum Gönder